NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
مُلَازِمُ بْنُ
عَمْرٍو
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
بَدْرٍ عَنْ
قَيْسِ بْنِ
طَلْقٍ قَالَ
زَارَنَا
طَلْقُ بْنُ
عَلِيٍّ فِي
يَوْمٍ مِنْ
رَمَضَانَ
وَأَمْسَى
عِنْدَنَا
وَأَفْطَرَ
ثُمَّ قَامَ
بِنَا
اللَّيْلَةَ
وَأَوْتَرَ
بِنَا ثُمَّ
انْحَدَرَ
إِلَى
مَسْجِدِهِ
فَصَلَّى بِأَصْحَابِهِ
حَتَّى إِذَا
بَقِيَ
الْوِتْرُ
قَدَّمَ
رَجُلًا
فَقَالَ
أَوْتِرْ بِأَصْحَابِكَ
فَإِنِّي
سَمِعْتُ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ لَا
وِتْرَانِ
فِي لَيْلَةٍ
Kays b. Talk'dan;
demiştir ki:
(Babam) Talk b. Ali
(r.a.) bir ramazan günü bizi ziyaret edip yanımızda akşamladı ve iftar etti.
Bize o gecenin namazını (teravihini) ve vitri kıldırdı. Sonra (imamı olduğu)
mescidine gidip cemaatine namaz kıldırdı'. Nihayet, vitir kalınca bir adamı
önce geçirip,
Arkadaşlarına vitri
kıldır. Çünkü ben Resulullah (s.a.v.)'i:
"Bir gecede iki
vitir olmaz" buyururken işittim, dedi.
İzah:
Nesaî, kıyamu'I-leyl;
Tirmizî, vitr; Ahmed b. Hanbel, IV, 28.
Hadis-i şerifteki
"bir gecede iki vitir olmaz" sözü, "bir gecede iki vitir
birleşmez" manasına gelebileceği gibi, "bir gecede iki vitir caiz
değildir" mânâsına da olabilir. îkinci anlayışa göre nefî nehy mânâsına
kullanılmış olur.
Bu hadis-i şerîf
kılınan bir vitrin bozulamayacağına da delildir. Yukarıdaki hadis-i şerifin
şerhinde de bir nebze temas edildiği gibi, ulemanın çoğunluğu bu
görüştedirler. Kılınan vitrin bozulmasından maksat, vitir namazını kıldıktan
sonra nafile kılmak isteyen bir kimsenin, "gece namazının sonunu vitir
yapınız" hadisine uymak maksadıyla önceki vitre bir rekat ilâve edip
çiftleştirmesi ve nafileleri kıldıktan sonra vitri iade etmesidir. Oysa buna
gerek yoktur. Çünkü zikri geçen hadisteki emir, nedb ifâde eder. Şevkânî'-nin
nakline göre, ulemanın çoğunluğu vitri kılıp bundan sonra başka namaz kılmak
isteyen kimsenin vitri bozamayacağı, ama sabah namazına kadar ikişer ikişer
nafile kılabileceği görüşündedir.
Ebu Bekir, Ammâr b.
Yâsir, Râfi b. Hadic, Ebu Hüreyre, Aişe (r.an-hum) gibi büyük sahâbiler; Said b.
el-Müseyyeb, Alkame, Şa'bî, İbrahim en-Nehâî, Said b. Cübeyr, Mekhûl ve Hasan
el-Basrî gibi tâbiûnun ileri gelenleri ve Süfyan es-Sevrî, Mâlik,
İbnü'l-Mübârek ve Ahmed b. Hanbel gibi müctehidler bu görüştedirler. Ayrıca
Irakî bu görüşü Evzâî, Şafiî ve Ebu Sevr'den nakletmiştir. Kadı İyaz da fetva
ehlinin tümünün bu görüşte olduğunu ifâde ettikten sonra şöyle demiştir:
"Âlimler gecenin başında vitir kılıp sonra teheccüde kalkan kişinin vitri
iade etmeden sabaha kadar ikişer ikişer nafile kılacağını söylediler. Çünkü
bir adam gecenin başında vitri kılar uyur, bundan sonra kalkıp abdest alır ve
bir rekat daha eklerse, bu namaz öncekinden tamamen ayrılır. Bu rekatın
öncekine bağlanarak tek namaz olması caiz değildir. Çünkü aralarında uyku,
hades ve abdest bulunan iki namazı tek namaz saymak mümkün değildir. Böyle
yapan bir kimse bir gecede, biri başında, biri ilave ettiği bu rekat biri de
nafilelerden sonra kıldığı olmak üzere üç kere vitir kılmış olur ki bu
"bir gecede iki vitir olmaz," hadisine muhaliftir. "Gece
namazınızın sonunu vitir yapınız" hadisindeki emrin nedbe delâlet ettiği
daha önce ifade edilmişti. Müslim'in Hz. Aişe (r.anha)'den rivayet ettiği
uzunca bir hadisteki şu bölüm de buna delildir:
"Dokuzuncu rekatı
kılar, sonra oturur, Allah'ı zikreder, ona hamd eder dua eder ve bizim
duyacağımız bir sesle selâm verirdi. Daha sonra da oturduğu yerden iki rekat
daha namaz kılardı." Musannifin gece namazı bahsinde geçen bunun benzeri
rivayeti, Tirmizî'nin Ümmü Seleme'den rivayet ettiği "Resulüllah, vitirden
sonra iki rekat namaz kılardı" mealindeki haber, Ahmed b. HanbePin Ebû
Ümâme'den "O iki rekatı vitirden sonra oturduğu yerden kılar (jjyiOı ı^ıı
ji ve ^^ oijij w ) surelerini okurdu" tarzındaki rivayeti hep son namazın
vitir olması konusundaki emrin nedbe delâlet ettiğini göstermektedir.
Kadı îyaz bundan sonra
İbn Nasır'ın aynı konuda bazı büyük sahâbî-lerden rivayet ettiği eserleri ve
Evzaî, Malik ve Ahmed b. Hanbel'in bu konudaki tatbikat veya sözlerini
nakleder.
Yukarıda aktardığımız haber,
eser ve ulema sözlerinden anlaşıldığına göre vitri gecenin son namazı olarak
kılmak vâcib değil, müstehabtır. Dolayısıyla namazım kılıp da uyuyan bir kimse
teheccüde kalkarsa, eski kıldığı vitre bir rekat ilâve ederek bozamaz. İkişer
rekat olmak üzere canının istediği kadar nafile kılabilir.
Üzerinde durduğumuz
eser'de Talk b. Ali'nin, oğlunun evinde teravihi kıldıktan sonra mescide çıkıp
cemaate de namaz kıldırdığı ifâde edilmektedir. Talk (r.a.)'in daha önce
teravihin tamamını kılmayıp kalan kısmı mescidde tamamlamış olması muhtemel
olduğu gibi, önce teravihi, camiye gidince de nafile kıldığını anlamak da
mümkündür. Talk evde iken vitri kıldığı için mescidde onu tekrar etmemiş ve bir
gecede iki defa vitir kılınamayacağına dâir olan hadis-i şerifi hatırlatmıştır.
Vitir Namazına Ait
Mes'elerin Özeti:
Dokuz ayrı bab
içerisinde ortaya konulan vitir namazı ile ilgili fıkhî esasları burada
maddeler halinde özetlemeyi uygun bulmaktayız:
1. Vitir namazı Ebu
Hanife'ye göre vâcib, diğer üç mezheb ile Hanefilerden Ebu Yusuf ve Muhammed'e
göre sünnet-i müekkededir. Geniş bilgi 1416. hadisin açıklama kısmında
verilmiştir.
2. Resulüllah (s.a.v.)
vitir namazı kılmayanları "bizden değildir'* şeklinde tehdit etmiştir.
3. Hanefilere göre
vitir namazı üç rekattir. İki rekatten sonra teşehhüd yapılır, üçüncü rekate
kalkılır, bir rekat daha kılınıp selâm verilir.
Şafiî ve Hanbelilere
göre, vitir üç rekat olarak kılınabileceği gibi, bir rekat olarak da
kılınabilir. Üç rekat kılınması hâlinde iki rekat kılınıp bir rekat daha
kılınır. Sonraki meselede İmam Mâlik de aynı görüştedir.
Vitir namazının beş,
yedi, dokuz ve onbir rekat'olarak kılınması konusunda da rivayetler mevcuttur.
4. Vitir namazının
birinci rekatında el-A'lâ, ikincisinde: Kâfirûn, üçüncüsünde İhlâs surelerini
okumak müstehabtır.Mâlikî ve Şâfiîlere göre, üçüncü rekatte ihlâsa ilâveten
müavvizeteyn surelerini de okumak müstehabtır.
5. Hanefî ve
Hanbelîlere göre sene boyu bütün vitir namazlarında kunut okumak vâcibtir.
Şafulerle Mâlikîler ise, sadece Ramazanın ikinci yarısındaki vitir
namazlarında kunut yapılır, görüşündedirler.
6. Hanefilere göre,
kunut rüku'dan önce yapılır, Şâfiîler ve Han bel ile re göre ise kunutun yeri
rüku'dan kalktıktan sonradır.
7. Kunut yapılırken
eller kaldırılarak tekbir alınır.
8. Kunut esnasında
okunacak dualar konusunda farklı rivayetler vardır. Bu rivayetlerin burada
özetlenmesi uzun sürer, bu bakımdan konunun tafsilâtı için 1425. hadise
müracaat edilmelidir.
9. Vitir namazından
sonra üç defa demek müstehabtır.
10. Vaktinde
kılanamayan vitir namazı, kaza edilir. Bunda bütün mez-hebler müttefiktir.
Ancak kazanın hangi vakitte yapılacağında ihtilaf vardır.
Mâliki ve Hanbelilere
göre vaktinde kılmamayan vitir namazı fecrin doğmasından sonra fakat sabah
namazı kılınmadan önce kaza edilir. Bu esnada kaza edilmemişse, artık bir daha
kılınmaz. Fakat nafile olarak kılınması iyi olur.
Hanefilere göre, mekruh
vakitlerin dışındaki tüm vakitlerde kaza caizdir.
11. Gecenin sonunda
uyanabileceğinden emin olanların vitri gecenin sonunda, bundan emin
olmayanların ise, yatsıyı kıldıktan sonra uyumadan kılmaları müstehabtır.
12. İmam Ebû Hanife'ye
göre vitir namazının vakti yatsı namazının vakti ile girer. Fakat tertip
itibariyle vitir, yatsıdan sonra kılınır. Diğer âlimlere göre ise, yatsı namazı
kılındıktan sonra giren vitrin vaktinin sonu -ittifakla-fecre kadar devam eder.
13. Gece namazlarının
sonuncusunun vitir olması müstehabtır.